Kuruluşundan günümüze kadar sürekli müşteri odaklı çalışma prensibini benimseyen firmamız,müşteri talebine göre piyasanın ihtiyacı olan en kaliteli keçe leri bugün sektöründe tek olan 160 renk seçeneği ile müşterilerine sunmanın gururunu taşımaktadır.
Aplike ve nakışlarda kullanılan keçe konusunda ihtisas sahibi olarak firmamızın daimi hedefi, bu kaliteli çizgisini korumak, keçe mizin dünya pazarlarında da hak ettiği yeri almasını sağlamak ve ülkemizin yurtdışında en iyi temsilcisi olmaktır.
Beytekstil olarak keçe renk kartelalarımızı günümüzün moda renklerini yakından takip ederek,yurtdışında ve yurtiçinde katılmış olduğumuz fuarlardaki izlenimlerimiz ve müşterilerimizden gelen talepleride değerlendirerek hazırlıyoruz.Tecrübemizi, kalitemizi daima iyi hizmet ve en iyi kalite anlayışımızla harmanlayıp gün geçtikçe daha çok renk seçeneğini ile sunabilmek için çalışmalarımıza hız veriyor ve yatırımlarımıza devam ediyoruz.
Bugüne kadar;
01.11.2003' te 57 renk seçeneğinden oluşan ilk kartelamız
15.12.2004' te 119 renk seçeneğinden oluşan ikinci kartelamız
09.03.2006'da 160 renk seçeneğinden oluşan üçüncü kartelamız ile zengin keçe renklerini hazırlayıp sunduk.
2008 yılındaki hedefimiz 300 renk seçeneğinden oluşan kartelamızla hizmetinizde olmaktır. |
Keçe, koyun yününden elde edilen bir çeşit kumaştır. Aynı zamanda deve,keçi, at gibi hayvanların tüy liflerinden de elde edilebilir. Diğer kumaşların aksine, keçe, kösele şerit ve parçaların birbirine geçmesinden değil, yün liflerinin kaynaşmasıyla ve birlikte dokunmasıyla elde edilir. Çünkü keçenin esasında yün vardır ve kumaşlar arasında önemli bir yere sahiptir. Bunun nedeni de sıcak tutması, sıcağı koruması ve su geçirmemesidir. Bu da standart yaşamın değişmeyen parçası özelliğini taşır. Keçe ilk olarak Çinliler tarafından "kabileye ait veya vahşi bir madde" olarak tanınmıştır, çünkü Orta Asya'nın eski kabilelerinde, keçe bir çok şey için kullanılıyordu, elbise yapımından örtünmeye kadar... Aslında, keçe, elbise kumaşından da önce bilinmekteydi. Keçe tekstildeki ilk bilinen kumaşlardan olabilir. Üretilen ilk keçe parçası İsa'dan öncesine dayanır. Eğirme ve dokuma işlemleri daha sonraki süreçlerdi. "Keçe" kelimesi Anadolu'da yaşayan Türkmenler ve Orta Asya'nın batısındakiler arasında kullanılırdı. Ayrıca bu kelime, keçe üreten ve keçe kullanan kişilerce de bilinir. Keçeye konan isimler, üretilen yöreye göre ve keçenin ölçülerine göre değişmektedir.
|
|
|
Keçenin Tarihi
Bugün bir çok kaynak göstermektedirki; keçenin kullanımı Bronz Çağ'a dayanır. Yazılı belgeler İsa'dan Önce 2300 yıllarında Çin'de kullanıldığını belirtirken, Altay Dağlarındaki arkeolojik bulgular ise, çok eski zamanlardan beri Orta Asya Türklerinin kullandığına işaret eder. Uzun yıllar bu konuyu araştıran Alman çift Bidder'lar, Çinlilerin keçeyi fazlaca kullanmalarına rağmen, esas olarak bunun göçebelerin üretimi olduğunu söylüyorlar. Tarihçiler de Orta Asya Türklerinin göçebe kabileleri gibi yaşadıklarını saptamışlardır. Diğer göçebe topluluklarında olduğu gibi, Türk kabileleri arasında da keçe hayatlarının vazgeçilmezi olmuş ve bir çok amaç için kullanmışlar. Bütün Asya göçebeleri keçe üretmişler, keçe evlerde yaşamışlar ve keçe kumaşından giyinmişler. Batı Türkistan dilinde, "göçebe" kelimesi "keçe insanı" manasına gelmektedir.
Altay Dağlarında bulunan keçe parçaları farklı türlerdeydi. Yapılan kazılarda, zemin ve tavan döşemelerinde, kemerlerde, iplerde, saç örgülerinde ve kıyafetlerde keçenin kullanıldığı görülmüştür. Faruk Sümer, Müslüman coğrafyacı Yakubi'nin yazdıklarını şöyle aktarıyor: "Türkler keçe yapımında uzmandılar. Bütün kıyagetleri keçeydi. Ayrıca Hunların da kıyafetlerinin keçeden ve deriden yapıldığını biliyoruz. Bu da, eski Türklerin keçeyi, deri ve kürke ek olarak kullandığını gösteriyor. Ayrıca Selçuk Tuğrul Bey'in de Ghaznavids savaşı sırasında keçe çizme giydiğine dair kayıtlar bulunmaktadır."
Türkler keçeyi sadece kıyafetlerinde değil, kubbeli tek odalı yapılarda da kullanmışlardır. Bu yapılar, Orta Asya'da kullanılır ve "topakev- yuvarlak ev" ya da yurt- yuva denirdi. Çadırlar keçeyle sarılır, duvarlar ve yerde duran maddeler de keçeden yapılırdı. Orta Asyanın şamanistik ayinlerinde kapı ve totemlere keçe eklenirdi. Keçe ve topakevler ayrılmaz birer parçaydı. Uzman bir araştırmacı diyorki: "Keçe, Orta Asyalıların çadırlarını kuru ve soğuk kışa karşı koruyordu. Anadolu Türkleri ve topakevleri de orada onlarlaydı. Böyle taşınabilir olması da göçebe insanların yaşamı için çok elverişliydi."
|